On yıl önce bugünleri yazmak



On yıl önce bugünleri yazmak..

Devlet Bahçeli'ye devredilen yeni bir sürecin daha adı konmasa da  Ortadoğu yani Irak'tan sonra Suriye olduğu denmese de 'o yaka da geliyor..' denen İsrail 'mi bilmem ama hala kimsenin 'Ne oluyor' dediği gelişmelerin yaşandığı ülkenin bugün geleceğini, gelmesi gerektiğini taaa 10 yıl önce ele aldığım iki yazımda anlatmaya çalıştıklarımı yeniden okuyordum.
'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' diyen ulusalcı tayfanın yanı sıra CHP'nin kozmik odasında olanların yeniden kıyamet kopardığı gelişmeleri de izlediğimiz bugünlerde eski adıyla HDP yeni adıyla belediye başkanlarının yerlerine yeniden kayyumların atandığı DEM'lilerin sessizliğini ve Bahçeli'nin çizdiği rotaya girmesini anlamasakda 'Son aylarda yaşanan gelişmelerin altında barış mı var?' düşüncesi bile 'dur bakalım inşallah bu kez olur' denerek olumsuzluklar 'şimdilik' frenlense de gidişat 10 yıl önce kaleme aldığım her iki yazının haklılığını da teyit ediyor.
Çünkü iç barışın bu ülkenin ana sorunu olduğunu MHP'liler bile kabul edip, genel başkanlarının yanında genel başkan yardımcılarınca da karşı muhatapların yüksek sesle seslendirme noktasına gelmeleri de iç barışla büyüyecek, güçlenecek olan ülke adına bir kazançtır.
Bununda diğer önemli bir yolu da öncelikle güçlü bir genel af olduğu da söylenmeli ve dağda değil, ovada siyaset yapın denenlere de büyük görev düşmektedir. Çünkü barış tek taraflı değil, her iki tarafın samimiyetine bağlıdır...
Neyse işte bugünü anlatan ama 10 yıl önce ele aldığım iki yazıda da aynı duyguları anlatır gibi.. Çünkü 'Barışsak mı? başlıklı yazım adına barış süreci denmeyen ama onu anlatan, ikinci yazı ise aralarında Göle'ninde olduğu kardeş olduğu  söylenen belediyeleri anlatmış, hem de 10 yıl önce.. 
Buyurun, okuyun on yıl önce yazdığım bugünü anlatan aşağıdaki iki yazımı..

Barışsak mı?
MHP Genel Başkanının bugün ziyaret edeceği Dersim gibi tüm doğu ve güney doğunun adeta fitili ateşlenmiş bir dinamit deposu olduğunu söylersek yalan olmaz..
Çünkü gerek bölgede bulunan meslektaşlarımızdan, gerek ise siyasilerden aldığımız haberlere göre bölgenin hala devam eden ve çok istenen barış süreci gölgesin de için için kaynadığı, bunu gören hükumetin de barışı değil, art arda çıkardığı yeni anti güvenlik yasaları ve aldığı tomalarla bölge insanlarına göz dağı vererek önlemeye çalıştığını, ancak her an patlayacak yeni bir olayın kısa süre de ülkeyi saracağından korktuklarını belirtiyorlar.
Bunun sadece devlet tarafın da değil, silah bırakacağı söylenen PKK’nın da gerdiğinden yakınan bölge halkı barış sürecinin bir an önce şeffaflaştırılıp, ciddi adımlarla yeniden ele alınmasını önemle belirtiyorlar..

Kardeş..
En son olarak Ardahanlı Turgay Akpınar’ın Belediye Meclis Başkan Yardımcısı olduğu İstanbul Sancaktepe Belediyesi'nin kardeş olarak ilan ettiği Göle Belediyesi haber ile bir kez daha gündeme gelen ‘Kardeş Belediye’ çalışmalarının ne kadar sonuç verdiğini araştırdığımızda kardeşliği çok da işlemediğini ve söz ile yazıda kaldığını görmekteyiz.
Çünkü daha önce de Bursa Büyükşehir Belediyesinin de Ardahan Belediyesine kardeş olduğunu ve bu kardeşlikten bir şey   çıkmadığını  biliyoruz.
Bir iki çöp arabasıyla kardeş olanların aslında reklam peşinde olduğunu gördüğümüz bu kardeşliği daha önce Hanak ve Damal Belediyelerinde de görmüştük..
Ancak, belediyelerimizin gerçekten var olan onca büyük sorunu karşısında bu tür samimiyetsiz değil, samimi belediye ve hükumetlere ihtiyacı var..
Fakir YILMAZ


İmparator Gazetesi Çok okunan Bir Gazete
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu